Geyikli Dede Efsanesi
Efsane halk ağzı ile şu şekilde anlatılmaktadır. Çok eski zamanlarda
Öğlebeli Köyünde fakir bir çoban vardı. Nereden geldiğini, ne zaman
geldiğini kimse bilmezdi. Bir babası , bir anası , birde kocamış karısı
vardı. Bu çobana dede derlerdi. Okuması, yazması yoktu, güzel sözleri,
esrarlı hali ile kendisini çok sevdirmişti.
Çoban kurak ve kıraç
alanlarda sığırlarını güder, Araç Çayı’nın öte geçesindeki çayırlara
geçemediği için canı sıkılırdı.
Bir gün çayın üstüne köprü yapmayı
düşünmüş, ormandan kestiği ağaçları danasının sırtında taşımaya
başlamış. Dananın sırtında taşınan ağaçlardan ne olur, Tanrı’ya
yalvarmış, Tanrı’da ormandaki geyikleri onun hizmetine vermiş. Gece
geyikler ağaçları taşımış gündüz ağaçları birbirine çatarak köprüyü
kurarmış.
Gel zaman git zaman dede birde camii yaptırmak istemiş. Köyün
meydanını kazmış. Sabahleyin birde bakmışlar ki her tarafa kum, taş
çekilmiş. Köylüler buna inanamamış ve gözetlemeye karar vermişler. Bunu
hisseden çoban karısına; köylüler benim işime mani oluyorlar, camiyi
yapmak nasip olmayacak. Eğer beni görürlerse beni artık burada arama.
Kara danayı ardımca sal, o benim yerimi bulur demiş.
Gece gözetleyen
köylüler taşların geyikler tarafından taşındığını görmüşler. Sırrı
aşikar olan ermişler yaşamazlarmış, çoban köylülere; evinizin sayısı
20’yi geçmesin diye beddua etmiş ve ertesi gün evden çıkmış. Karısı iki
gün beklemiş gelmeyince kara danayı salıvermiş, oda peşinden yürümeye
başlamış. Dana evvela mezarlıkta durmuş, sonra Dede Yaylasına kadar
yürümüş., orada bir yerde düşmüş ölmüş. Bu ermiş çobanın yattığı bir
türbe olup adı “Bahattin Gazi” türbesidir.
Alıntıdır
Kaynak:http://www.karabukkulturturizm.gov.tr/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder